İş hukuku, çalışma ilişkilerini düzenleyen ve işçi ile işveren arasındaki hak ve sorumlulukları belirleyen bir hukuk dalıdır. İş hukuku, çalışanların korunmasını, çalışma şartlarının iyileştirilmesini ve işçi ile işveren arasındaki ilişkilerin düzenlenmesini amaçlar.

Lojistik ve taşıma hukuku, mal ve yolcu taşımacılığı ile ilgili yasal düzenlemeleri içeren hukuk dalıdır. Bu alan, deniz, kara, hava ve demiryolu taşımacılığını kapsar ve taşıyıcılar, göndericiler ve alıcılar arasındaki ilişkileri düzenler.

Suç ve ceza ilişkilerini düzenleyen hukuk dalıdır. Temel amacı, toplum düzenini korumak ve suç işleyenleri cezalandırmaktır. Ceza hukuku, adaletin sağlanması ve toplumsal güvenliğin korunması için önemlidir. Özellikle suç ve ceza kavramlarını belirleyen genel ve özel kurallarla suçluların adil bir şekilde yargılanmasını sağlar.

Ticaret hukuku, ticari faaliyetlerin düzenlenmesi ve ticaret işlemlerinin hukuki çerçevesini belirleyen hukuk dalıdır. Temel amacı, ticaret hayatını düzenlemek ve ticari ilişkileri düzenleyen kuralları oluşturmaktır.

Tahkim, taraflar arasındaki uyuşmazlıkların, devlet mahkemeleri yerine tarafsız ve bağımsız hakemler tarafından çözülmesini sağlayan alternatif bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Temel amacı, ticari ve sivil uyuşmazlıkları daha hızlı, esnek ve gizli bir şekilde çözmektir.

Vergi hukuku, devletin kamu giderlerini karşılamak amacıyla kişilerin ve kurumların gelirlerinden, mallarından ve harcamalarından aldığı vergilerin düzenlenmesi ve toplanmasını konu alan hukuk dalıdır. Temel amacı, vergi yükümlülüklerinin belirlenmesi ve vergi sisteminin adil ve etkili bir şekilde uygulanmasını sağlamaktır.

Şirketler hukuku, ticaret hukuku kapsamında yer alan ve şirketlerin kuruluşu, yönetimi, faaliyetleri ve sona ermesi ile ilgili kuralları düzenleyen hukuk dalıdır. Bu alan, anonim şirketler, limited şirketler, komandit şirketler gibi çeşitli şirket türlerinin hukuki yapısını belirler.

Uluslararası ticaret hukuku, farklı ülkeler arasındaki ticari ilişkileri düzenleyen ve uluslararası mal ve hizmet ticaretini kapsayan bir hukuk dalıdır. Bu alan, devletler, işletmeler ve bireyler arasındaki sınır ötesi ticari işlemleri düzenlemek amacıyla oluşturulmuş hukuki kuralları ve prensipleri içerir. Uluslararası ticaret hukuku, ticaret anlaşmaları, ithalat ve ihracat düzenlemeleri, gümrük işlemler

Bankacılık ve finans hukuku, bankaların, finansal kurumların ve diğer finansal piyasaların faaliyetlerini düzenleyen ve denetleyen hukuk dalıdır. Bu alan, finansal kuruluşların işleyişi, finansal ürünler ve hizmetler, kredi işlemleri, yatırım faaliyetleri ve ilgili düzenlemeleri kapsar.

Gayrimenkul hukuku, taşınmaz malların (arsa, arazi, bina vb.) mülkiyeti, kullanımı, kiralanması, satışı ve diğer işlemleri düzenleyen hukuk dalıdır. Bu hukuk dalı, gayrimenkul sahiplerinin ve diğer ilgili tarafların haklarını ve yükümlülüklerini belirler ve taşınmaz mülkiyetine ilişkin çeşitli işlemleri hukuki çerçeveye oturtur.

Boşanma hukuku, evlilik birliğinin sona erdirilmesine ilişkin hukuki düzenlemeleri kapsar. Türkiye'de boşanma, Medeni Kanun çerçevesinde düzenlenmiştir ve eşlerin mahkemeye başvurarak evliliklerini sonlandırmalarını içerir. Boşanma süreci, çekişmeli veya anlaşmalı olarak ikiye ayrılabilir.

İcra ve İflas Hukuku, borçlu ile alacaklı arasındaki alacak-borç ilişkilerini düzenleyen ve alacaklının alacağını borçludan zorla tahsil etmesini sağlayan bir hukuk dalıdır. Türkiye'de İcra ve İflas Hukuku, 1932 yılında yürürlüğe giren İcra ve İflas Kanunu ile düzenlenmiştir.

Birleşme ve devralma hukuku, şirketlerin birleşmesi, devralınması veya başka bir şirkete katılması süreçlerini düzenleyen hukuk dalıdır. Bu süreçler genellikle ticaret, şirketler ve rekabet hukuku alanlarıyla iç içe geçmiş durumdadır. Türkiye'de bu konular, Türk Ticaret Kanunu (TTK), Rekabet Kanunu ve ilgili diğer mevzuatlarla düzenlenir.

Fikri ve Sınai Haklar Hukuku, bireylerin yaratıcı çalışmalarından doğan hakların korunmasını ve bu hakların nasıl kullanılacağını düzenleyen bir hukuk dalıdır. Bu alan, eser sahiplerinin, buluş sahiplerinin, marka sahiplerinin ve diğer fikri mülkiyet hak sahiplerinin haklarını korumayı amaçlar. Türkiye'de bu konular, Fikri ve Sınai Mülkiyet Kanunu (FSMK) ve ilgili diğer mevzuatlarla düzenlenir.

Sağlık ve İlaç Hukuku, sağlık hizmetlerinin sunulması, ilaçların üretimi, pazarlanması ve kullanımı ile ilgili düzenlemeleri kapsayan bir hukuk dalıdır. Bu alan, bireylerin sağlık hizmetlerine erişimini, ilaçların güvenli ve etkili bir şekilde kullanılması ile sağlık alanında çalışan profesyonellerin sorumluluklarını düzenler.

Aile ve Miras Hukuku, aile içi ilişkiler ile bireylerin vefatından sonra malvarlıklarının nasıl paylaştırılacağını düzenleyen iki önemli hukuk dalıdır. Bu alanlar, toplumsal düzenin korunması, aile bağlarının güçlendirilmesi ve miras bırakanın iradesine uygun şekilde malvarlığının dağıtılması amacıyla düzenlenmiştir.

Türkiye'de göçmen hukuku, özellikle Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu (YUKK), Uluslararası Göç Örgütü (IOM) gibi uluslararası kurumların düzenlemeleri çerçevesinde şekillenir.

31 Mart 2024 yerel seçimlerinin ardından Türkiye'de maliye politikaları, ekonomik istikrarı sağlamak amacıyla sıkılaştırılmaya başlandı. Bu süreçte, hükümetin özellikle dolaysız vergilere odaklandığı görülmektedir. Gelir ve kurumlar vergileri üzerinden gerçekleştirilen bu sıkılaştırma politikaları, hem hukuki hem de sektörel anlamda önemli etkiler yaratmaktadır.

Konkordato, borçlarını ödeyemeyen veya ödeyememe tehlikesi altında olan borçluların, alacaklılarıyla anlaşarak borçlarını yeniden yapılandırmak için başvurdukları hukuki bir süreçtir. Bu süreç, borçluya ekonomik durumunu düzeltme şansı tanırken, alacaklıların da alacaklarını belirli bir plan dahilinde tahsil edebilmelerini sağlamayı amaçlar. Türkiye'de konkordato, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nda düzenlenmiştir ve son yıllarda ekonomik dalgalanmalar nedeniyle sıkça başvurulan bir mekanizma haline gelmiştir.

31 Mart 2024 yerel seçimlerinin ardından Türkiye'de maliye politikaları, ekonomik istikrarı sağlamak amacıyla sıkılaştırılmaya başlandı. Bu süreçte, hükümetin özellikle dolaysız vergilere odaklandığı görülmektedir. Gelir ve kurumlar vergileri üzerinden gerçekleştirilen bu sıkılaştırma politikaları, hem hukuki hem de sektörel anlamda önemli etkiler yaratmaktadır.